“`html
İsrail’in savaş uçakları, perşembeyi cumaya bağlayan gece İran’ın çeşitli noktalarına kapsamlı hava saldırıları düzenledi. İsrail ordusu, 200 savaş uçağı ile gerçekleştirdiğini açıkladığı “Yükselen Aslan” operasyonu çerçevesinde 100 hedefi 300 bomba ile vurdu. Bu saldırılarda İran Genelkurmay Başkanı Muhammed Bakır ile Devrim Muhafızları Komutanı Hüseyin Selami’nin yaşamını yitirdiği bildirildi. Ayrıca, İran’ın önemli nükleer santralleri arasında yer alan Natanz ve Fordo’nun da saldırılardan etkilendiği ve işleyemez hale geldiği ifade edildi. İran Dışişleri Bakanı Abbas Arakçi, bu tesislerin radyasyon riski taşıdığını ve bu durumun büyük bir felaketle sonuçlanabileceği konusunda uyarıda bulundu. İran, İsrail’e yüzlerce füzeyle karşılık verdi. Saldırıların, ABD ve İran arasında gerçekleşen nükleer müzakerelerin çıkmaza girmesinin ardından yaşanması ise dikkat çekti. Saldırıların Batılı ülkeler tarafından dolaylı olarak desteklendiği kaydedildi.
Saldırılar, perşembe gece yarısından sonra saat 03.00 civarında başladı ve uzun uğraşların ardından gerçekleştirildi. Wall Street Journal (WSJ) gazetesine bilgi veren İsrailli güvenlik yetkilileri, İsrail Dış İstihbarat Teşkilatı’nın (Mossad) bu operasyon için uzun bir hazırlık süreci yürüttüğünü açıkladı. İsrail, F-35, F-15 ve F-16 uçakları ile İran’daki hava savunma sistemleri, radarlar ve füze rampalarını hedef alarak etkisiz hale getirdi. İleri aşamalarda 200 savaş uçağı ile belirlenen noktalara hava bombardımanı düzenlendiği bildirildi. Saldırının ardından İran hava sahasının savunmasız kaldığı vurgulandı.
İsrail’in gerçekleşen hava saldırılarında İran’ın nükleer programında önemli rolleri olan bilim insanlarının öldürülmesi, nükleer aklın yok olmasına dair yorumlara yol açtı. Saldırılarda, nükleer programın önde gelen isimlerinden Nükleer Mühendislik Profesörü Ahmed Rıza Zülfikar, Nükleer Bilimci Feridun Abbasi Devai ve Nükleer Fizik Profesörü Muhammed Mehdi Tahranci’nın hayatını kaybettiği bildirildi. Daha önce de, 27 Kasım 2020 tarihinde Tahran’da, İran’ın nükleer programının başındaki Muhsin Fahrizade’nin Mossad tarafından gerçekleştirilen suikastla öldürüldüğü biliniyor. Hamaney’in, ölen askeri yetkililerin yerine atama yaparak askeri yapıyı bir nebze korusa da, yıllarını nükleer çalışmalara veren bilim insanlarının yerine yeni yetişenlerin gelmesinin uzun zaman alacağı değerlendiriliyor.
İsrail’in operasyonları, İran’ın nükleer programı açısından kritik öneme sahip olan tesisleri de hedef aldı. Bu tesisler arasında, başkent Tahran ile ülkenin ikinci büyük kenti İsfahan arasında yer alan Natanz Nükleer Santrali bulunuyor. İsrail ordusu, daha önce vurulan santralin işlevsiz hale geldiğini belirtirken, İran yönetimi santralde ciddi hasarlar oluştuğunu doğruladı. Vurulan diğer nükleer tesisler arasında, Handab kentindeki araştırma merkezi, Arak’taki Plütonyum üretim tesisi, Tam kapasite çalışan Buşehr Nükleer Santrali, Fordo’daki nükleer sahalar ve İsfahan’daki merkezkaç uranyum üretim tesisi de bulunuyor.
İsrail savaş uçaklarının yoğun olarak bombaladığı Tahran’da, 78 sivilin öldüğü ve 330 kişinin yaralandığı bildirildi. İsrail uçaklarının, şehirdeki nükleer ve askeri tesislerin yanı sıra sivil yerleşim alanlarına da saldırdığı ve ölenler arasında kadın ve çocukların bulunduğu aktarılıyor. Saldırıların ardından halkın öfkesi giderek büyüyor ve büyük protestolar düzenleniyor. Cuma namazı sonrası İnkılap Meydanı’na yürüyen topluluk, İsrail ve ABD aleyhine sloganlar atarak, “İntikam alınacak” talebinde bulunuyor.

İran’ın karşı saldırısının ardından yeni hava saldırılarını başlatan İsrail, İran’ın batısındaki Tebriz havaalanı çevresini hedef aldı. Bu saldırıda da üç kişinin hayatını kaybettiği bildirilirken, Hamedan yakınlarındaki bir radar üssünün de imha edildiği doğrulandı. İran Devlet Televizyonu, Şiraz ve Huzistan’daki çeşitli noktaların da vurulduğunu belirtirken, sosyal medyada yayınlanan görüntülerde bu yerlerde büyük patlamaların meydana geldiği görüldü.
İran Cumhurbaşkanı Mesud Pezeşkiyan, saldırılar sonrasında yaptığı konuşmada, “İran’ın etkili ve haklı yanıtı, İsrail’i bu yaptıkları için pişman edecek” ifadelerini kullandı. Liderliğe güven çağrısında bulunan Pezeşkiyan, “İran, İsrail’in saldırısında yaşamını yitiren herkesin hesabını soracak. Böyle güçsüz bir devletle ancak sert bir dille konuşmak mümkündür,” diye ekledi. Pezeşkiyan, saldırılardan bir gün önce yaptığı açıklamada nükleer programdan vazgeçmeyeceklerini, hedeflerin vurulsa bile yenilerini inşa edeceklerini de belirtti.

“`