Merkez Bankası’ndaki yolsuzluk skandalı giderek büyüyor. Eski Bankalararası Kart Merkezi (BKM) Genel Müdürü Baran Aytaş, itirafçı olarak önemli bilgiler verdi.
Aytaş’ın ifadelerine göre; “yerli ve milli çipli kart” projesi üzerinden büyük vurgun yapıldı. Yolsuzluk ağı kapsamında Singapur’da şirketler kurdurularak milyonlarca liranın yurt dışına aktarıldığı öne sürüldü.
Ayrıca Boğaziçi Üniversitesi Teknoloji Transfer Ofisi’ne hizmet alımı için ayrılan paraların bölüşüldüğü, bazı ihalelerin ise yakın akrabaların şirketlerine verildiği belirlendi.
İddialar bununla da sınırlı değil. Kurumsal kredi kartlarının kişisel harcamalar için kullanıldığı, stajyer öğrencilere verilmesi gereken yemek kartlarının yöneticiler tarafından harcandığı, çalışanların maaşlarından da “himmet” adı altında kesintiler yapıldığı ortaya çıktı.
EMRAH ŞENER’İ SORUMLU TUTUYOR
Halk TV yazarı İsmail Saymaz, “Merkez Bankası’nda yolsuzluk itirafları” başlıklı köşe yazısında yaşananları kaleme aldı. “Merkez Bankası’nı ‘yerli ve milli kart’ diyerek soymuşlar” diyen Saymaz’ın yazısı şöyle:
Merkez Bankası’nın (MB), ana hissedarı olduğu Bankalararası Kart Merkezi’ndeki (BMK) yolsuzluk skandalında itiraflar başladı.
Tutuklanan eski BKM Genel Müdürü Baran Aytaş, savcılıktaki ifadesinde etkin pişmanlıktan yararlanmak istedi. Aytaş, vurgundan eski MB Başkan Yardımcısı Emrah Şener’i sorumlu tutuyor.
Şener’le MB’ye geldi
Aytaş, ifadesinde Şener’in yüksek lisans hocası olduğunu söylüyor.
MB’de başlaması Şener vesilesiyle olmuş.
Şener’in danışmanı olmayı kabul edip 2017’de işe girmiş. 2021’de BKM Genel Müdür Yardımcısı, altı ay sonra da Genel Müdür olmuş. Görevde iki yıl kalmış. MB Başkanı değişince istifa etmiş.
Aralık 2024’te uzaklaştırılmış.
Aytaş: “MB’ye atanmamda ve BKM’de aldığım görevlerde Şener’in talebi ve katkısı olmuştur. Üst amirimdir. Ödeme sistemlerinden ve BKM’den sorumlu olduğu için atamalarda söz hakkı vardır.”
ENARGE, İHALE BEDELİNİ ÖNCEDEN BİLİYORDU
Aytaş, MB Teftiş Kurulu’nun tespit ettiği beş ayrı usulsüzlükten birincisine, Enarge Mühendislik Eğitim Danışmanlık Araştırma Geliştirme Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi’ne verilen ‘Çipli Plastik Kart Alımı’ ile ‘TROY İçin Spesifikasyon ve Applet ve Yazılım Geliştirme’ ihalelerine dair sorulara yanıt verdi.
MB iki ihalede 66.224.448 TL kamu zararı olduğunu saptamış.
Teftiş kurulu raporuna göre:
-2.5 milyon çipli kart için yaklaşık maliyeti belirleyecek komisyon ihale makamı tarafından atanmadı.
-30 günlük tedarik süresine uyulmadı.
-İki firmanın teklif vermesinin önüne geçildi.
-Bedel, teslimat yapılmadan ödendi.
-Yetkili satıcı belgesi olmadığı halde ihale Enarge’ye bırakıldı.
-İkinci ihalede yalnızca Enarge’den teklif alındı.
-İşin kabulünden önce tüm tutar ödendi.
Aytaş, Türkiye Bankalar Birliği’nden gelen talep üzerine çipli ve ‘TROY için spesifikasyonu ve applet yazılımı’ içeren kartları temin arayışına girdiklerini kaydederek, şöyle diyor:
“BKM’nin yaklaşımı gereği yerli bir firmayla çözmek istedik. Piyasadaki kart tedarikçileri yapmak istemedi.”
BKM Satın Alma Komisyonu, ihalenin 66.000.000 TL altında kalacağını öngörmüş.
İhale 64.269.745 TL karşılığı olan 3.235.000 dolara Enarge’ye verilmiş.
Şirketin, bedeli önceden öğrendiği anlaşılıyor.
Aytaş ise “Parasal sınıra çok yakın olmasını Enarge’ye sormak lazım” demekle yetiniyor.
Ayrıca çipli kartlar 30 günde teslim edilmesi gerekirken, parası ödendiği halde yedi ay sonra BKM’ye gönderilmiş.
MİLLİ DUYGULARLA YAPMIŞLAR
Energe’nin sahibi, Şener’in Özyeğin Üniversitesi’nden tanıdığı Taha Meli Arvas.
Arvas, bugün Enerji Piyasaları İşletmeleri Genel Müdürü.
2020’de Sermaye Piyasası Kurulu başkanvekili olunca şirketi Hüseyin Halit Özdamar’a kağıt üzerinde devrediyor.
Özdamar, yetkisini Mehmet Taha Durmuş ve Erdoğan Alkan’a bırakıyor.
Savcılık, Durmuş ve Alkan’a yakalama kararı çıkardı.
Alkan ve Arvas, ABD’deki Syracuse Üniversitesi’nde okumuş.
Arvas’ın babası Ercümend Arvas ise aynı üniversitede akademik kariyerini yapmış. Arvas, oğlunun şirketini devrettiği Alkan’la ortak kitap yayınlamış.
Aselsan Yönetim Kurulu Başkanı olan baba Arvas, Cumhurbaşkanlığı Bilim, Teknoloji ve Yenilik Politikaları Kurulu’nun da üyesi.
Aytaş’ın ifadesine dönelim.
Aytaş, Enarge’yi BKM’ye Şener’in önerdiğini belirterek, şöyle diyor:
“Şener, yerli milli kart üretmek için yabancılara alternatif oluşturması noktasında ihaleye davet edilmesi gereken firmalardan birinin Enarge olmasını söyledi. Kendisinin firmayla iletişimi vardır. Milli duygularla, devlet aklı olduğunu düşünerek, Şener’in talimatlarını yerine getirdik.”
İhaleden bir gün sonra tutarın tamamı Enarge’ye ödenmiş.
VAKIFBANK, ‘İHTİYACIMIZ YOK’ DEMİŞ
BKM, bankalardan istek gelmediği için 2.5 milyon kartı Vakıfbank’a bedelsiz verilmiş. Vakıfbank “Sizden talebimiz yok. Başka bankalarla görüşebilirsiniz” diye bilgi verdiği halde üstelik!
Aytaş: “Bankalara 2.5 milyon kart temin edeceğimizi ilan ettik. Sadece Vakıfbank’tan talep geldiği için onlara bedelsiz verdik. Vakıfbank talepleri olmadığını ve diğer bankalarla görüşebileceğimizi iletmişse de sonradan kartları temin ettiğimiz için bir bankaya verilmesi gerekiyordu. Şener’in talimatı doğrultusunda Vakıfbank’a teslim edildi.”
İHALEYİ ANBEAN TAKİP
TROY için Spesifikasyon ve Applet Yazılım Geliştirme ihalesi için başka şirketlerden teklif alınmamış.
Aytaş’a göre Şener, ihalenin Enarge’ye kalması için emir vermiş.
Sadece Enarge davet edilmiş.
Aytaş “İhalenin olduğu gün Şener, benden an be an bilgi alarak Enarge haricinde teklif veren olup olmadığını sordu” diyor.
Singapur’da paravan şirkete para aktardılar
Gelelim, foseptiğin patladığı yere!
Aytaş’ın iddiasına göre MB’ye stajyer olarak giren Muhammed Güven, Şener tarafından BKM’de işe başlatılıyor.
Güven, 13 Ocak 2023’te iki haftalığına geçici görevle Singapur’a gönderiliyor. Güven, Singapur’da ‘EM Smartechs’ adlı firmayı kuruyor.
BKM tarafından Emarge’ye ödenen 4.100.000 doların 3.350.000 dolarlık kısmı çip alımı adı altında Singapur’daki şirkete gönderiliyor.
Aytaş, rezaleti şöyle açıklıyor:
“Güven, Merkez Bankası’na stajyer gibi gelir, giderdi. BKM’de değerlendirmemiz gerektiği bana Şener tarafından söylendi. Enarge’ye ödenen paraların Güven’in Singapur’da kurduğu EM Smartechs’a ödendiğini bilmiyorum. Şener, Güven’in Singapur’da firma kuracağını söylemişti. Güven’i 13 Ocak 2023’te iki haftalığına Tayvan ve Singapur’da geçici görevlendirdiği doğrudur. Singapur’a şirketi kurmaya gitmiş. Bu paravan bir firmadır ve bu işler için kurulmuştur.”
Güven de Aytaş ve Şener’le aynı gün tutuklandı.
İfadesinde, Çin’de çip üreten üç firmayla münhasırlık anlaşması yaparak, distribütörlüklerini aldığını söylüyor. “Çin’den çip akışları benim üzerimden gidiyor. Türkiye’de bu alanda en iyi üç şirketten biriyim. Nasıl paravan şirket olurum” diyor.
Ancak firmayı BKM ihalesinden yalnızca beş ay önce kurması şüphe uyandırıyor.
BOĞAZİÇİ’NE GİDEN PARA PAYLAŞILDI
MB’nin raporlaştırdığı ikinci usulsüzlük, Boğaziçi Üniversitesi Teknoloji Transfer Ofisi (TTO) Anonim Şirketi’ne iki proje için 44.150.000 TL ödenmesi.
Bulgular şöyle:
-Fiyat teklifi almadan sözleşme imzalandı.
-İş bitmeden tüm tutar ödendi.
-8 milyon TL’yi aşan alımda ihale yapılması ve 445.000 TL’yi aşan alımda en az üç tedarikçiden teklif alınması gerekirken kurala uyulmadı.
-Şener, TCBM’nin bilişim uzmanı Cemil Ulu’yu dijital kimlik ve tokenizasyon konularında çalıştırdı. Bu çalışmanın son sayfası değiştirilerek, hizmet alımında kullanıldı.
-Şener, kendisiyle ortak makalesi bulunan Doç. Ali Coşkun’un proje yöneticisi olmasını sağladı.
-Şener’in kardeşi İbrahim’e 200.000 TL, Singapur’daki şirkete 693.236 Euro aktarıldı. Bu para Türkiye’ye sokuldu.
Aytaş’a göre Şener, dijital para çalışmasını kurumlara ve özele sunmak için TTO ile işbirliği talimatı vermiş.
TTO’dan gelen giden olmamış.
Şener, “O raporları Muhammed Güven hazırlıyor, gönderecek” demiş.
Güven’in raporu aslında MB’nin bilişim uzmanı Cemil Ulu’ya aitmiş. Güven, raporun son sayfasını değiştirerek, TTO’ya yollamış. Bu iddia doğruysa TTO’nun sunması gereken raporu BKM hazırlayıp teslim etmiş.
Aytaş “TTO’ya ödenen paranın Şener ile bu çevreler tarafından paylaşıldığını tahmin ediyorum” diyor.
Himmet öder gibi…
Aytaş’ın Güven’in hesabına 2 milyon TL gönderdiği belirlendi.
Sebebi sorulduğunda Aytaş, işe girmesini sağladığı için maaşından Şener’e para verdiğini savunarak, şunları söylüyor:
“BKM’ye geçtiğim zaman Şener maaşımın artacağını söylemişti. Şener’e fazla maaş yattığını söyleyince ‘Fazlayı ayır, zamanı gelince sana söyleyeceğim’ dedi. İki yıl biriktirdim. ‘Seni BMK’ye ben aldırdım, maaşı bana diyet olarak vereceksin. Kuruma aldırdığım herkes fazla yatanı bana verdi’ dedi. İşimden olma korkusuyla 2 milyon TL’yi Şener’in söylemiş olduğu Güven’e gönderdim.”
Aytaş, eski Genel Müdür Mehmet Zahit Samancıoğlu ile kendi yardımcısı Bora Koç’un da para yolladığını ileri sürüyor.
KUZENE KIYAK
Üçüncü suçlama ise ‘Be Bold’ adlı şirketten, ajans hizmeti için doğrudan alım.
Ödenen 1.857.900 TL, zimmet sayılıyor.
Şirketin sahibi olan Çağkan Göktuğ, Aytaş’ın kuzeni.
Be Bold, işi almadan 2.5 ay önce kurulmuş.
Aytaş: “Sırf beni kırmamak ve yerli projeye destek vermek için daha az para karşılığında iş yapmıştır. Alternatif firmalar olduğu doğrudur ancak TROY’un isminin ‘Lirakart’ olarak değişmesi projesini gizlilik içerisinde olmasını istiyorduk.”
“KREDİ KARTI İÇİN TEHDİT ETTİ”
Dördüncü suçlama, Aytaş’a banka tarafından verilen kurumsal kredi kartının şahsi ihtiyaçlar için kullanılması.
Aytaş, şöyle diyor:
“Şener, kartı defalarca istedi. Önce karşı çıktım. Beni BKM’ye aldırdığını, görevden de alabileceğini söyleyerek, tehdit etti. İşimden olurum korkusuyla verdim. Harcamaları Şener yaptı.”
Beşinci suçlama, yurt dışında eğitim gören, Şener’in tanıdığı öğrencilere BKM’de stajyer olarak hizmet vermeleri karşılığında yemek kartı verilmesi.
Aytaş, yemek kartlarını Şener’e elden teslim ettiğini belirterek,
“Kim tarafından kullanıldığını bilmiyorum” diyor. Ancak bu ifadeden kartların stajyerlere verilmediği anlaşılıyor.
Aytaş, Şener tarafından maşa olarak kullanıldığını ileri sürerek, sözlerini şöyle noktalıyor:
“Devlet menfaatine hareket ettiğimi düşünerek, Şener’in emir ve talimatlarıyla iş yaptım. Beni maşa olarak kullanmış. Bir kuruş menfaatim olmadı. İhaleler ve diğer hizmet alımları kapsamında kendisine para geleceğini, bana da pay vereceğini taahhüt etti. Ben hiçbir zaman taahhütte bulunmadım, para almadım.”
ŞENER: BKM İLE BAĞLANTIM YOK
Bu suçlamalara karşılık Şener, İstanbul 2. Sulh Ceza Hakimliği’nde, BKM ile bir ilgisinin olmadığını, ihale ve işlemlerle bağlantısının bulunmadığını söyledi.
Şener, kendisini şu sözlerle savundu:
“TCMB’de başkan yardımcısıydım. BKM’de yapılan ihale ve işlemlerle bağlantım yoktur. Bana yöneltilen tek bir para transferi var. O da Boğaziçi Üniversitesi’nde öğretim görevlisi olduğum sürede bir arkadaşımın yaptığı 200 bin TL’lik transfer. BKM’de personel belirleme yetkim yoktur.”
Şener, açıkça isim vermese de Aytaş’ı suçladı.
Odatv.com