Holding Veliahtına Yurtdışına Çıkış Yasağı

Boston Üniversitesi’nden mezun olan Nazlı Sinem Erköseoğlu’nun cesedi, 26 Eylül 2010’da İstanbul’un Beyoğlu ilçesinde, Paksoy kardeşlerin dairesinin bulunduğu 10 katlı apartmanın havalandırma boşluğunda bulunmuştu.

ÜÇÜNCÜ KEZ BERAAT KARARI

24 yaşındaki Nazlı Sinem Erköseoğlu’nun ölümüne ilişkin ikinci defa Yargıtay’dan dönen davada, Can Paksoy hakkında üçüncü kez beraat kararı verildi. Bu kararla birlikte Paksoy hakkında verilen yurt dışı çıkış yasağı da kaldırıldı. Ancak, Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı avukatları tarafından Can Paksoy hakkında verilen kararla ilgili yapılan itiraz, üst mahkeme tarafından kabul edildi.

‘YETERLİ DELİL ELDE EDİLEMEDİ’

Yargıtay’ın ikinci bozma kararının ardından sanık Can Paksoy, 22 Mart 2024’te İstanbul 19. Ağır Ceza Mahkemesi’nde yeniden yargılandı. Mahkeme, Yargıtay’ın bozma ilamına direnme kararı vererek, sanık Can Paksoy’un suçu işlediğine dair yeterli delil elde edilemediği gerekçesiyle beraatine hükmetti.

YURT DIŞI YASAĞI VERİLDİ

Mahkeme ayrıca Paksoy hakkındaki yurt dışına çıkış yasağının da kaldırılmasına karar verdi. Ancak, yurt dışı yasağının kaldırılmasına karşı Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı avukatları itirazda bulundu. İtirazı değerlendiren İstanbul 20. Ağır Ceza Mahkemesi, Yargıtay’ın bozma ilamını dikkate alarak itirazı kabul etti. Bu kapsamda Can Paksoy hakkında yurt dışı çıkış yasağı kararı tekrar alındı.

CAN PAKSOY KİMDİR?

Paksoy Holding’in sahibi Mahmut Paksoy’un küçük oğlu Can Paksoy, ilk olarak 26 Eylül 2010’da gündeme gelmişti. Paksoy’un kız arkadaşı Nazlı Sinem Erköseoğlu, ağabey Mahmut Emre Paksoy’un Mithat Paşa Apartmanı’ndaki dairesinin havalandırma boşluğunda ölü bulunmuştu. Olayın incelenen görüntülerinde her iki kardeşin o gece bir kulüpte ve apartman girişinde görüntüleri tespit edilmişti. Holdingin veliahtı iki kardeş hakkında “Kasten adam öldürmek” suçundan müebbet hapis istemiyle dava açılmıştı. Ancak, sanık iki kardeş, 19. Ağır Ceza Mahkemesi’ndeki davada, kasten ya da dikkatsizlik sonucu ölüme sebebiyet verdiğine dair yeterli delil elde edilemediği gerekçesiyle 2014’te beraat etmişti.